Gençlerle Doğru İletişim
“Ah şimdiki aklım olsaydı dün yaptıklarımı yapmazdım. Ama dün yaptıklarımız yapmasaydım şimdiki aklım olmazdı. “
En sevdiğim sözlerden birisidir. Ne kadar da gerçekçi.
Bizler en çok kendimizle iletişim halinde olan varlıklarız. Yani insan en çok kendisiyle konuşur, kendisini dinler, kendisine kızar, en sert kendisini yargılar, en büyük yasakları kendi kendine koyar. İnsan en çok kendisine acımasız davranır aslında.
“Bu kötü bir durum mu?” diyecek olursak; geçmişteki ya da şu andaki davranışlarımızın nedenini ve sonucunu biliyorsak, bunları biz planladıysak ve bilinçli seçimler ise bunun sonucu emin olun kötü olamaz. Fakat duygularımızla hareket etmişsek, başkalarının yönlendirmesine maruz kaldıysak ve izin verdiysek geldiğimiz noktadan memnun olmama ve başkalarını suçlama, mutsuzluk, başarısızlık hissi, kendini tanımama duygusu, ne yapacağını bilememe ve hatta depresyon gibi birçok olumsuz sonuçlar oluşması normaldir.
Hayat, kendini tanıma, potansiyelini keşfetme, öz değerlerine göre amaçlar belirleyip bu amaçlar için mücadele ettiğimiz şahane bir yolculuktur. Bu yolculukta gençlik yıllarınızı hatırlayın. Hepimizin toyluk dediğimiz deneyimsiz anlarımız, durumlarımız olmadı mı? “Tabii ki oldu” dediğinizi duyuyorum. Farkındalık deneyimden ders alarak büyümeye iter bizi. Deneyimlerimiz sahip olduğumuz hayata bakış açımızı belirler.
Kendi gençlik yıllarınızı ve hatta ilkokula başladığınız anları, ilk sınav heyecanınızı, ilk aşkınızı, ilk borca girdiğiniz günü, ilk borç para verdiğiniz ve alamadığınız anları, hatta ilk haksızlığa ya da hayal kırıklığına uğradığınız anları, belki sağlık sorunu yaşadınız ve yaşamak ile ilgili oluşan değerlerinizi bir düşünün. O duyguları bir hatırlayın. İnanın hepimizin amacı, derdi, tek gayesi anlaşılmak ve kendini anlatabilmek! Ne istediğimizi, ne sevdiğimizi, neye ihtiyaç duyduğumuzu anlatmak isteriz... Üzüldüğümüzü anlatabilmek isteriz. Dinleyenimiz olsun isteriz. İşte bunları mükemmel yapabilseydik şimdiki aklımız olmazdı değil mi ama? ☺
Önemli olan, bu aklı derin yaralar almadan, telafisi imkânsız hatalar olmadan, vicdanen, zihinsel ve fiziksel olarak bir hasara uğramadan öğrenebilmektir. Bu bilince mümkün olan en genç yaşta ulaşmak şahane bir yolculuk için en önemli adımdır.
Siz belki erken belki genç fark ettiniz ve huzuru yakaladınız diyelim peki ya gençler, evlatlarınız? Onların hayatta savrulmaları sizi de savuruyordur mutlaka ve zaman zaman onlarla nasıl iletişimde olacağınızı şaşırıyor olabilirsiniz.
Gelin bu konuya 3 başlıkta bakalım;
Dinleyin
Bir eğitmen olarak ben de “Ebeveyn olmak bu hayat yolculuğunda en mükemmel ama en zor iştir” diyebilirim.. Gerçekten bir evlat yetiştirmek ve bu evladın sağlıklı, başarılı, amaçları olan, yaşamı seven, vatanına milletine hayırlı, huzurlu ve mutlu bir birey olmasını sağlamak hakikaten zor ama planlamayla imkânsız olmayan bir süreçtir.
Zannedilen gerçeklerimiz ile gerçek gerçekleri görebildiğimiz anda hayat değişmeye ve güzelleşmeye başlayacaktır. Bu farkındalık ancak doğru ve gerçeğe dayalı bilgi edinme ile olabilir. Gençler ile iletişiminizde sizin deneyiminize sahip olmalarının henüz mümkün olmadığını unutmayın lütfen. Siz onlara öğüt verdikçe, ben biliyorum sen yapma dedikçe kendi olma çabasındaki bu birey sizden uzaklaşacaktır. Kendi olma yolculuğunda ona rehberlik edin, doktor olmasında ya da mühendis olmasında değil!
Kendisini tanımasına, bireysel alanında güçlü olmasına, hayattan keyif alıp hedefler koymasına yol gösterin sizin hedeflerinizi kabul etmesine değil! Dinleyin. Anlayın. Sizin açınızdan yanlış bir şeyler var ise sen dili-ben dili değil biz dili kullanın. Gençlerin sıkıntılarının sizin açınızdan önemli olup olmadığına bakmadan sadece dinleyin. Dinlerken vereceğiniz cevapları düşünmeden çocuğunuzun duygularını, hissettiklerini anlamaya çabalayın ve bunu ona hissettirin.
Çözüm birlikte düşünerek ortaya çıkar!
Çocuğunuzun sorunlarına çare bulmak yerine birlikte düşünmeyi alışkanlık hale getirin. Karşı gelmeleri, isyan etmeleri, içinde bulundukları gelişim dönemlerinin bir parçası. Bunu bilin ve anlayın. Gelişim zordur. Kolay olan insanı değiştirmez, geliştirmez. Sizin de onlara bu yaşa kadar geçen yıllarında rol model olduğunuzu hatırlayın. Düzeltmeniz, törpülenmeniz gereken sizin de çıkışlarınız ve tepkileriniz varsa bunları görün. Evlatlarımız bizim aynamızdır. Yani size yapılmasını istemediğiniz davranışı siz de yapmayın.
İfade özgürlüğüne, fikirlerine, düşüncelerine katılmasanız, hak vermeseniz de saygı duyun ve dinleyin.
İletişimi kesmeyin
Kavga çıkacak diye asla uzak durmayın. Odasına gidip saatlerce iletişimsiz kalıyorsa mutlaka etkinlik yaratıp ilgisini çekecek bir konu bulmaya çalışın. Kaliteli zaman geçirin. Tüm sorunların bir çözümü olduğunu henüz sorun yaşamadan dile getirmeli, çocuğunuza bu konuda güven ve eğitim vermelisiniz. Kaybolmayı değil kendisini bulmak amacında olmayı öğretin.
Tüm sorunların zihni doğru kullanarak ve planlama yaparak çözülebileceğine inanın ve gençlere bu güveni verin. Gerekiyorsa destek almalarını kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilmeyi öğrenmelerini sağlayın.
Çoğunlukla mutlu, her daim huzurlu kalın.
Sevgilerimle,
Tuncay Vural
Haber Bülteni
Haber bültenine abone olun, Tüm yenliklerden haberdar olun.